Spor sakatlıkları doğrudan hekimi ilgilendiren bir konudur. Bu nedenle bu bölümde sadece bazı istatistik ve temel bilgileri ve de tanımları bulacaksınız. Unutulmaması gereken bir spor yaralanması veya sakatlığı durumunda ilk yapılması gereken uzman bir hekime başvurmaktır.
Genel Bilgiler
Sportif yaralanmalar, genelde spor dallarına özgü özellikler
içerir. Çeşitli spor dallarından bazı örnekler verirsek, şöyle bir tablo ile
karşılaşırız:
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nde 1983-87 yılları arasında yapılan bir araştırmada, beş yıllık periyot süresince kliniğe başvuran 1560 spor yaralanması vakası incelenmiştir. Yaralanmaların yüzde 22’si kontüzyon (ezilme), yüzde 20’si fraktür (kırık) olarak bulunmuştur. En sık yaralanan bölgenin ise yüzde 60 ile alt ekstremite (alt taraf) olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sporcularda sportif yaralanmaların dışında, bir de overuse (aşırı kullanma) kökenli çok sayıda yaralanma görülmektedir.
Girgin, futbolcularda genellikle sıyrıklar, ezikler, yüzeysel ekimozlar (çürükler), basit kas travmaları, kas krampları, basit ayak bileği burkulmaları, basit burun kanamaları, bel ve sırt bölgesinde geçici yaralanmalar, boyun bölgesi travmaları, kaş ve baş bölgesi yaralanmaları görüldüğünü belirtmektedir. Dagarov ve Slanchev ise araştırmalarında, futbolcularda sıklıkla distorsiyon (burkulma), kontüzyon (ezilme), menisküs lezyonları ve kas rüptürlei (kopmaları) görüldüğüne de işaret etmektedir. Futbolcularda sık görülen yaralanmalardan biri de kasıkta uyluğun iç-üst kısmında meydana gelen ağrılardır. Burada futbolcuların dizlerinin tam ekstansiyonda iken (gerilmiş iken) bacağın kalça ekleminde aşırı abduksiyonu (uzaklaşması) ile dirence karşı topa çıkarak savunma yapması, yada bu pozisyonda topa kayarak müdahalesi adduktör (yaklaştırıcı) kasların aşırı gerilmesi ve hareketin sonucu tendon (bağ) kopmalarına veya kemiksel değişikliklere neden olur.
Basketbolcularda ise yumuşak doku lezyonları (kontüzyon, hematom, yüz yaralanmaları, lif kopmaları, kramplar vb), eklem travmaları (bağ lezyonları, menisküs lezyonları, omuz çıkıkları), kırıklar ve büyük yaralanmalar görülebilmektedir.
Koşucular üzerinde yapılan bir çalışmada da sporcularda en çok kas ve tendon zorlanmaları, eklem ve bağ yaralanmaları ile menisküs lezyonları görüldüğü saptanmıştır. Bunların nedeni olarak da antrenman (yanlış antrenman, ağır antrenman ve antrenman sırasındaki ani değişiklikler), anatomik faktörler ile ayakkabı ve zemin gösterilmiştir.
Halterde daha çok yumuşak doku yaralanmaları sıklıkla görülmektedir. Bu yaralanmalar haltercilerin gövde ve göğüs kafesi kaslarında, sırt kaslarında ve el bileğinde ortaya çıkabilir.
Boks özelinde ise en çok yaralanan bölge yüzdür. Bilindiği gibi boks sporunda öncelikle yumrukların hedefi yüz ve çenedir. Bu nedenle yüzde hafif ekimozlardan (çürüklerden) başlamak üzere, önemli kırıklara ve yüzdeki organların ciddi yaralanmalarına kadar değişik derecelerde yaralanmalar görülebilir. En çok yaralanma kas yarılmalarıdır. Ayrıca ikinci planda ve zamanla oluşan yaralanma ise boksörlerde burun kemiğinin kırılması, çökmesi ve burundaki konkaların deviasyonudur. Bilindiği gibi boksta geçici şuur kayıpları sık görülür. Bu alınan darbenin şiddetine, sporcunun dayanıklılığına ve tecrübesine bağlı olarak farklı sürelerle devam eder. Geçici ve kalıcı beyin zedelenmeleri boksta görülen olaylardır.
Judocularda el bileği ve parmakla ilgili yumuşak doku yaralanmaları, diz bölgesinde sathi sıyrık, intra ve ekstra artiküler hematom (eklem içi ve dışına kan birikmesi), bağ, kapsül ve menüsküs lezyonları (yaralanmaları) ile çeşitli kafa travmaları görülebilir.
Kayakçılarda ise ayak bileği yaralanmaları, krus (bacak) yaralanmaları, diz eklemi yaralanmaları, kafa travmaları, omurga yaralanmaları, donmalar ve ultraviyole yanıkları görülmektedir.
1-Spor sakatlığı nedir?
Spor sakatlıkları genel olarak sportif aktiviteler sırasında meydana gelen her türlü hasarın kolektif adıdır. Groh’a göre spor yapan 40 kişi başına aşağı yukarı büyük bir kaza, 4000 kişide bir sakatlık durumu ve 40. 000 kişide bir de ölüm vakası düşer. Spor dallarına göre kazalarda başta %10 ile futbol gelmektedir bunu % 6 ile güreş % 3ile hentbol ve boks izler atletizmde % 1 kayakta ise % 0. 5 tir.
2-Spor sakatlıklarının
nedenleri nelerdir?
Spor sakatlıklarının oluşma
nedenlerini iki ana grupta toplayabiliriz. Bunlar internal (kişisel) ve
eksternal (çevresel) nedenlerdir.
Kişisel nedenler: Fiziksel eksiklikler, fiziksel uygunluk ‘aerobik dayanıklılık, kuvvet, sürat, beceri, çeviklik), psikolojik faktörler ‘konsantrasyon, riski kabullenme), fiziksel yapı ‘boy, kilo, eklem stabilitesi, vücut yağ dokusu yüzdesi), yaş, cinsiyet.
Çevresel nedenler: Sporun tipi, sportif aktivite süresi, hadisenin yapısı, rakibin ve takım arkadaşlarının rolü, zeminin durumu, ışık, emniyet tedbirleri. , yavaşlama için yeterli mesafe, malzemeler, iklim koşulları ‘ısı, nem, rüzgar) antrenör, maç yönetimi ‘kurallar ve hakemlerin kuralları uygulaması).
3-Spor sakatlığının ciddiyeti
nedir?
Bir spor sakatlığının ciddiyet
derecesini anlayabilmek için altı temel olguyu değerlendirmek gerekir. Bu
olgular; spor sakatlığının tabiatı, tedavi şekli ve süresi, sporda uzak
kalınan süre, kaybedilen işgünü, kalıcı hasar, maliyet. İşte, bir spor
sakatlığının ciddiyeti bu olguların tek tek ele alınıp, değerlendirilmesi
sonucu anlaşılır.
4-Spor sakatlıklarının
önlenmesindeki genel kurallar nelerdir?
Öncelikle ilk yapılması gereken
konu sporcuların periyodik sağlık kontrollerdir. Bu kontroller ile sezon
başında sporcunun mevcut durumu ortaya konulur. Eksiklikleri belirlenir ve o
eksikliklerin giderilmesi için gerekli önlemler hekimin önerisi çerçevesinde
alınır. Bu noktada belirlenen eksiklikler hem fizyolojik parametreler, hem
fiziksel uygunluk, hem de direkt sağlık ile ilgili eksiklerdir.
Spor sakatlıklarının oluşmasında en önemli etkenlerden biri yetersiz ısınmadır. Bu nedenle ısınmaya, özellikle stretch ‘germe) egzersizlerine büyük önem verilmelidir.
Burada fiziksel aktivite sonrası yapılacak soğuma da önem taşımaktadır. Her aktivite sonrası mutlaka soğuma da önem taşımaktadır. Her aktivite sonrası mutlaka soğuma egzersizleri yapılmalıdır.
5-Kas yorgunluğu nedir?
Antrenmansız sporculara da ağır ve
alışmamış kas kasılmalarından 1-2 gün sonra ortaya çıkar.
Aynı zamanda ağır sportif yarışmalardan sonra da sporcularda görülen akut (kısa süreli) kas ağrılarıdır. Söz konusu kaslar her hareket denemesi sırasında ve dokununca ağrılı, bazen şiş ve serttir. Sporcular arasında “hamlık” olarak adlandırılır.
Kas yorgunluğu ile ilgili çeşitli hipotezler ortaya sürülmüştür. Bunlardan bazılar şunlardır:
a. Metabolizma bozukluğu hipotezi: Laktik asit (süt asidi) ve diğer asitli metabolizma artıklarının birikmesi.
b. İltihap hipotezi: Aseptik, asidoza bağlı iltihap.
c. Kas sertleşmesi hipotezi: Kasın aşırı derecede sertleşmesi.
d. Mekanik hasar hipotezi: Kas zorlanması, kas gerilmesi.
Kas yorgunluğunun özellikle negatif iş (fren görevi) yapan kaslarda meydana geldiği gözlenmiştir.
6-Kas yorgunluğu nasıl atlatılır?
Kas yorgunluğunun hiçbir tedavi
yapılmadan, salt istirahat ile 3-4 gün içinde geçtiği ve ağrıların dindiği
bilinmektedir. Bu konudaki hızlandırıcı genel önlemler olarak şunlar
önerilebilinir:
a. Sauna, b. 26-28 derece sıcaklıkta yüzme havuzu, c. Söz konusu kaslar üzerine ılık ıslak kompresler, hafif masaj antifilojistik ilaçlar (voltaren, tilcotil gibi) antioksidan C ve E vitamini.
7- Strain (Kas gerilmesi) nedir?
Kas gerilmesinde her zaman geri
dönüşü (reversibl) bir işlevsel kas yaralanması söz konusudur. Bu noktada
ani eksantrik (kasın boyunun uzadığı) kas faaliyeti sırasında kas
elastikiyetinin sınırına eriştiği, fakat bu sınırın aşılmadığı bir durum söz
konusudur. Bu sınırın aşıldığı noktada artık kas gerilmesinden söz
edilemez, o zaman kas zorlanması veya parsiyel kas yırtılmasından söz
edilir. Kas gerilmesi kas liflerine paralel meydana gelir. Özellikle de kas-tendon
bağlantı bölgelerine rastlar.
8-Kas zorlanması nedir?
Burada birkaç veya birçok kas lifi
anatomik olarak zarar görür. Kas zorlanmasında kas liflerinin sıklığı ve
elastikiyeti zorlanır. Bağ dokusu ve tek tek kas lifleri kopar. Kasın
devamlılığı korunur.
9-Parsiyel (Kısmi) kas yırtığı
nedir?
Burada kas lifi demeti büyük oranda
zarar görür. Parsiyel (kısmi) kas yırtığında yerinde kas liflerinin
büzülmesi söz konusu olur. Parsiyel (kısmi) kas yırtığı maksimum
kontraksiyon (kasılma) sırasında oluşur. Bunu uyaran etken, tek tek kas
liflerinin geriliminin ani değişimi ile ortaya çıkan hareket uyumsuzluğudur.
Bu değişim iki etken sonucu oluşur:
a. Kuvvetli direnç.
b. Zıt kasların kontraksiyonu
10-Kas yırtılması nedir?
Kas yırtılmasında elle hissedilebilen ve gözle görülebilen bir kas erimesi
söz konusu olmaktadır. Kas yırtılması birdenbire olur ve buna ilgili kas
gruplarında şiddetli ağrı eşlik eder. Kas yırtılmasının nedenleri iki
tanedir:
a. Maksimal kontraksiyonda (kasılmada) hareket koordinasyonsuzluğu.
b.
Kasılmış kasın şiddetli bir dirence karşı ani hareketi.
11-Kas yırtığını hazırlayıcı
etkenler nelerdir?
Bu etkenler dört ana başlık altında
toplanabilir. Bu başlıklar sırasıyla şunlardır:
a. Soğuk ve kasların yetersiz kanlanması
(yetersiz ısınma).
b. Lokal ve genel aşırı yorgunluk.
c. Yetersiz antrenman düzeyi.
d. Yarışma öncesi yapılan yetersiz hazırlanma
12-Myositis ossificans (Kas
kemikleşmesi) nedir?
Kas kemikleşmesi gizli kas
yaralanmalarının istenmeyen sonuçlarından biridir: Burada bir kas
yaralanmasının, çeşitli nedenlerle tam olarak tedavi edilmemesi sonucu kas
içinde kemiğe benzer bir yapı oluşur. Kısaca iyi tedavi edilmemiş kontüzyon
ve hematomun sık rastlanan bir komplikasyonudur. Bu da kasın ait olduğu
eklemde ağrı ve çalışma bozukluğuna yol açması demektir.
13-Kas kemikleşmesi neden oluşur?
Kas kemikleşmesi aşağıdaki
nedenlerden oluşur:
a. Tam iyileşmemiş kas yaralanmasına
yüklenilme.
b. Nedbe oluşmasını önleyecek ilaçların o dönemde lokal olarak
kullanılması.
c. Yen kas zorlanması ve kanamalara neden olabilecek şekildeki masajlar,
yanlış masaj.
14-Kas kemikleşmesi genelde nerede
görülür?
Kas kemikleşmesi genelde sporcularda M. Quadriceps femoris (Dörtbaşlı uyluk
kası) ile kalça adduktörlerinde (bacağın içeriye doğru kapanması) görülür.
15-Eklem faresi nedir?
Eklem faresi, herhangi bir nedenle
bir kıkırdak parçasının kopup, eklem içinde hareket etmesidir. Sonuçta bu
oluşum eklem fonksiyonlarını bozar.
16-Masajın spor yaralanmalarındaki rolü nedir?
Sportif kas yaralanmalarından
korunmada ve yaralanmanın tedavisinden sonra masaj bir rol oynamaktadır.
Masaj, kasları maksimum çalışmaya hazırlamakta ve kas yaralanmalarından
korumaktadır. Ayrıca, antrenman veya yarışma sonrası oluşan yorgunluk verici
maddelerin kas hücrelerinden daha süratli uzaklaşmasına yardım eder.
Masajın fizyolojik etkileri şunlardır:
a. Kan ve lenf dolaşımını düzenler: Burada refleks yoluyla arteriol (küçük
atardamar) ve kapillerin genişlemesini sağlamak suretiyle aktif rol oynar.
Venlerin ‘toplardamarlar) boşalmasına yardımcı olmak suretiyle de mekanik
olarak görev yapar.
b. Uyarma ve sakinleştirme yoluyla sporcunun kendini subjektif olarak daha
iyi hissetmesini sağlar.
17-Soğuk tedavisi ne zaman
yapılmalıdır?
Soğuk tedavisi, sportif
sakatlıkların tedavisinde kullanılan ana tedavi yöntemlerinden biridir.
Soğuk tedavisi yaralanmadan sonraki ilk 48-72 saat içinde yapılmalıdır.
18-Soğuk tedavisinin yararı nedir?
Soğuk uygulama ile yaralanan
bölgede kan akımı azalır. Dolayısıyla kanama azalır. Tüm spor
yaralanmalarından veya sakatlanmalarından sonra şişlik ve kanamaya ait
işaretler kaybolana kadar soğuk tedavisi yapılmalıdır.
19-Soğuk tedavisi nasıl
yapılmalıdır?
Soğuk uygulaması 2 saatte bir, 20
dakikayı geçmemek kaydıyla buz torbaları ile uygulanabilir. Bir günde toplam
uygulama süresi 2 saati geçmemelidir.
Eğer soğuk tedavisi derin dondurulmuş jellerle yapılıyorsa, 20 dakika yerine 13-14 dakika yeterlidir. Soğuk uygulanan alanda deri direkt temastan korunmalıdır.
20-Bandajlamanın önemi nedir?
Eklemde instabilite (sabitliğini
yitirmesi) olması spor sakatlığı için hazırlayıcı bir faktörü
oluşturmaktadır. Bandaj özellikle instabil eklemlerde fizyolojik
hareketlilik sınırlarının ötesinde olabilecek hareketlere karşı eklemi
korur.
21-Kontüzyon nedir?
Direkt bir travma karşısında cilt
altında dokuların aşırı derecede ezilmesidir. Kılcal (kapiller) damarlardaki
kan cilt altında toplanır ve bir şişlik oluşturur.
22-Hematom nedir?
Travma (darbe) şiddeti ile kılcal damarlardan dışarıya çıkan kanın yumuşak
kısımlar arasında belirli birsahada toplanmasından ibarettir.
23-Fraktür (Kırık)
nedir?
Travma (darbe) ve diğer nedenlerle kemiğin anatomik bütünlüğünün bozulmasına
kırık denir. Kemiğin devamlılığının bozulması basit bir çatlak, geniş bir
ayrılma veya çok parçalı olabilir.
24-Kırık neden oluşur?
Genel olarak kırıklar ya travma
(darbe) ile oluşur ya da patolojik (hastalık) nedenlerle oluşur.
Burada travmaya (darbe) dayalı kırıkların oluşmasında kemiği dıştan ve içten etkileyen kuvvetlerin şiddeti, travmanın (darbe) geliş yönü ve etkileme süresi kırığın durumunu belirler.
Kırığın oluşmasına neden olan kuvvetler itici, çekici, sıkıştırıcı veya makaslayıcı kuvvetler olabilir. Ayrıca hastalık, yorgunluk veya yaşlılık nedeniyle doku direncinin bozulması, kemiklerde kırık oluşmasına neden olur.
25-Fissür (Çatlak) nedir?
Çatlak özünde bir kırık çeşididir.
Burada yani çatlakta kemiğin devamlılığı sadece bir çatlak ile
bozulmuştur.
26-Distorsiyon (Burkulma) nedir?
Burkulma bir eklem zorlanmasıdır. Üç çeşit burkulma vardır. Birinci derece
burkulmada eklem hafif zorlanmıştır. İkinci derece burkulmada eklem
bağlarında bazı kopmalar oluşmuştur. Üçüncü derecede burkulmada ise bağlar
tamamen kopmuştur.